5 Temmuz 2014 Cumartesi

Yine bir rüya yine umutlar

Merhaba orada bir kaç tane okur var mıdır acaba? :) Bugünkü yazma sebebim yine gördüğüm muhteşem bir rüya :) Biliyorsunuz ki Allah rüya aleminde size bir takım şeylerin haberini verebiliyor tabi bu her rüya için geçerli değil. Kötü rüyalar genelde şeytandandır. Onları yorumlamayıp unutmak en hayırlısıdır. Ama şimdi anlatacağım rüyayı niçin önemsediğimi eminim anlayacaksınız. :)
Öncelikle şunu söyleyim tabi ki rüyam Kazakistan'da geçiyor. :)) Rüyamda Kazakistan'a gidiyorum beyaz büyük bir uçakla. Yanımda annem ablam ve abim de var. Neyse vardık Kazakistan'a. Bu sefer Astana'daki nehirden karşıya geçiyoruz büyük mavi bir vapurla ve nehrin suyu o kadar parlak ve berraktı ki hayran hayran izliyordum. :) Bir yandan da anneme gösteriyorum. Sonra indik karşıdan Hazret sultan camiiyi görüyorum ışıl ışıl parlıyor zaten bembeyaz, anneme diyorum işte orası oradan gideceğiz Amankolara diyorum. Ondan sonra da bir asansöre biniyoruz asansörün ipi kopuyor hızla düşerken dua edip yalvarıyorum öylelikle asansör birden yükseliyor ( vay be ben neymişim :D ) Sonra bir markete giriyoruz markette kayısılar ve süt görüyorum. Daha sonra oradan da çıkıyoruz. Teyze oğlunu görüyorum beyaz bir arabayla gelmiş o da. Amankonun çalıştığı yere gidiyoruz orada rus bir kız bana sarılıyor ama kazakça konuşuyor. :D Hoş geldin diyor. Meğerse o kız benim facebooktan konuştuğum bir arkadaşımmış orda görünce ondan sevinmiş. :)) Sonra amankonun yanından ayrılıp evlerine gittik öylece uyandım. :) Allah hayra çıkarsın ama uyandığımda çok mutluydum :))) Bu tarz rüyaların iyi şeylerin habercisi olduğuna inanıyorum. :)) Rüyalarınızın gerçek olması dileğiyle takipte kalın :)) 

1 Temmuz 2014 Salı

Ramazan geldi hoş geldi

Merhaba canlar , Uzun zamandır girip de bir şeyler yazmıyordum. :))))) Mübarek ramazan geldi ve ben ev temizliğiyle uğraşıp bir yandan da çeyizle meşgul olduğumdan bloga hiç giremedim :( Beni özleyen var mıdır bilemiyorum :)) Ama ben blogumu ve sizleri özlüyorum. Şimdi biraz vakit bulmuşken geçen günkü iftar soframdan bahsedeceğim. Biliyorsunuz ramazan ayında sofralar bir başka olur. Bereketlenir bir iken bin olur. Benimki de o hesap oldu. İftara 1 saat kalmıştı. Ben hala ne yemek yapsam derdindeydim. Evde de market alışverişi henüz yapmamıştık o yüzden pek bir şey yoktu. Neyse ben düşün taşın , araştır taraşır en sonunda bir karara vardım. Yarım paket erişte vardı çekmecede. Aklımdan çorbasını yapmak geldi. Daha önce  hiç denemediğimden güzel olmaz diye korksam da yapmaya koyuldum. Soğanımı kavurdum salçamı da kattım. Daha sonra da erişteleri katıp iki karıştırdım suyu da ekledim haydi bismillah dedim. Bir de o gün canım yaprak sarması çekmişti. İftara az kala yan komşunun bizde tabakları vardı onları götürdüm. Bana biraz bekle dedi ve o da ne! Yaprak sarması yapmış bir tabağa koyup elime verdi. :)) Mutluluktan uçsam da belli etmedim tabi. :p Eve geldim sofrayı kurdum. Ve orucumuzu açınca ilk iş çorbanın tadına baktım. Sonuç mu? Çorba o kadar güzel olmuştu ki sahurda da içtim. :P 
İşte böyle şenlendi soframız. Bir anda bereketlendi. Dedim ya birken bin oluverdi. Ramazan ayının kıymetini bilip şükredenlerden eylesin bizi Rabbim. Herkese hayırlı ramazanlar! :))